Üzüntü Depresyon Değildir
Depresyon adıyla tanımlanan rahatsızlık, keder duygusundan farklıdır. Bu tabloda keder duyguları çok daha yoğun ve uzun sürelidir. Günlük işleri bile yürütmek çok zorlaşmıştır. Önceden hoşlanılan şeylere karşı ilgi kaybolmuştur.
Depresyon, yaşamın önemli alanlarında iş, aile, sosyal yaşam olmak üzere bozulmalara sebep olur. Hatta öyle bir hal alır ki kişi gelecek ile ilgili umutsuzluğa kapılarak hiç durmadan olumsuz genellemeler içinde kaybolabilir. Depresyon kişiyi pek çok yönden etkileyebilir ve değişik ruhsal ve bedensel belirtilere yol açabilir.
Bunlardan birkaçı;
- İştah değişikliği,
- Uyku bozukluğu,
- Suçluluk duyguları,
- Bedensel şikayetler ve ağrılar,
- İstek ve enerji kaybı
gibidir. Depresif bireylerin kendilerine bakımı azalmıştır, hareketleri yavaştır, çevresel uyaranlara karşı cevapsızlık ve tepkisizlik ve ağırlık görülür. Depresyonda olan bireylerde zaman yavaşlar, gelecek anlamsızlaşır, her şey sıradan ve rutin gibi gelir. Düşüncelerde çaresizlik, yalnızlık, umutsuzluk, pişmanlık ve kendini suçlama temaları yaygın olarak görülür. Duygusal anlamda hüzün, karamsarlık, acı dışında başka bir his neredeyse duyumsanamaz.
Üzüntü ve depresyon farkı nedir?
Aslında her insanda zaman zaman yaşanabilen yas, hüzün, üzüntü ile depresyon birbirine çok benzese de birbirinden farklı duygulardır. Şöyle açıklanabilir: Yas, hüzün kayıp karşısında hissedilen bir duygu iken depresyonda buna ek olarak yetersizlik duygusu veya suçlama (işe yaramaz kötü biriyim, benim hatam…) durumları ile karşılaşılır. Bu bulguların en az iki hafta ve günün çoğunluğunda görülmesi halinde bir uzmana başvurulması gerekmektedir.
Zaman içinde geçmesini beklemek bireyin günlük aktivitelerini, iş hayatını, akademik ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyeceğinden yaşam kalitesindeki düşüşlerin bireyi daha da umutsuzluğa kapılmasına sebep olacağından hastalığın derinleşmesine yol açacaktır. Bilişsel terapide hem bilişsel teknikler hem de davranış teknikleri kullanılır. Amaç, bu teknikler yardımıyla rahatsızlığın sürmesinde veya başlamasında etken olan olumsuz depresif bilişlerin azaltılmasıdır. İnsanların başına ne geldiğinden çok daha önemlisi o duruma nasıl tepki verdikleridir.